saygı değer yürtbeyli sitesinin saygın okuyucuları, hepinize merhaba demek istiyorum.
Yıllar önce köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalı idi. tarımda bolluk ve bereket hat safhada, toprağın genç olması ayrı bir etken di. insan boyu büyüyen ekinin verimi köylü halkını da ekonomik olarak mutlu ediyordu.
O yıllar da GÜBRE VE HOLDER KİMYASAL MADDE BİLİNMEZDİ.
Yıllar bir birini kovalıyor, hayat da yavaş yavaş zorlanıyordu.
Toprak eskimeye yüz tutmuş GÜBRE VE KIMYASAL İLAÇLA
tanışıyordu. Bir de KIMYON furyası eklenince toprağın gücü azalmış ve verim olduğunca kendini kurtarmayacak şekilde azalmıştır.
TRAKTÖR denen aygıt parmakla sayılacak kadar azdı.
Köylü tarlasını KARA SABAN denen aygıtla sürerdi ve ekişini de TULUMBA denen aygıtla ekerdi. BİÇER DÖĞER yoktu,
ORAK VE TIRPAN İLE ekin biçerlerdi. Çok zor şartlarda hayat mücadelesi veriyorlardı. HASAT kaldırma 4 AY sürerdi. TEMMUZ DA BAŞLAR EKİM ayında biterdi. Tarlada verim azalmış, insanlar çare aramaya başlamışlardı, İKİNCİ GEÇİM KAYNAĞIDA HAYVANCILIKTIR. Köyde o yıllar 20 YE YAKIN KÜÇÜKBAŞ ( KOYUN SÜRÜSÜ ) vardı. Köyden yaylaya GÖÇ serüveni başlar, köy halkının birçoğu yaylada kısa dönem yani yaklaşık 5 AY yaylar da konaklardı. Burada hayvancılığın daha rahat bir ortamda ve arazinin de geniş olmasından dolayı hayatlarını idame ederler. Hayvansal ürünleri olan SÜT PEYNİR ÇÖKELEK BENZERİ ürünlerini yayla havasında temiz bir ortam da hazırlarlar.İhtiyaç fazlasını ürünleri ise yaylaya gelen SÜT alıcılarına satarlardı. Zaman hızla ilerleyip gidince, ülkede dengeler alt üst olunca
70 li yıllarda AVRUPA MACERASI başlar. kimi koyununu kimi tarlasını, hatta kimi de yününü satarak güzel bir hayat yaşamak için ALMANYA ,DANİMARKA VE ve çeşitli ülkelere ekmek parası için medet aramaya çıkar ve artık bilindiği gibi bütün dünyada ekonomik kriz hat safhadaydı yani dünya kıtlık denen illetle mücadele etmek
için acil KRİZ MASASI DA kurmuş bulun maktadır.
saygı sevgilerimle.
Hasan Kağıtcı
|